Türkiye Okçuluk Federasyonu ve Teknik Kurulu’nun aldığı karar sonrası milli takım kariyerini sonlandırmak zorunda kalan İzmirli milli okçu Yasemin Ecem Anagöz, yaşanan süreci değerlendirdi. Genç yaşında ülkemizi 2 kez olimpiyatlarda temsil ederken, 2020 Tokyo Olimpiyatları‘nda bireyselde altın madalyaya uzanan Mete Gazoz‘la birlikte çiftlerde olimpiyat dördüncüsü olan Yasemin Ecem Anagöz açıklamalarda bulundu.
Yasemin Ecem, “2013 yılından beri katıldığım olimpiyatlar, Avrupa şampiyonlukları, dünya çapında kazandığım madalyalar ve kırdığım rekorlarla çok güzel bir süreç geçirdim. Kendimle gurur duydum. Geçtiğimiz sezon federasyon ve antrenörlere artık çok yorulduğumu ve kendimi tükenmiş hissetiğimi belirttim. Biraz ara vermek istedim. Biz öyle bir kamp süreci yaşıyoruz ki senenin 300 günü ailemizden uzakta kalıyoruz. Herhangi bir sosyal hayatımız olmadan yaşıyoruz. Ben 1 sene kendimi mental olarak güçlendirmek ve olimpiyatlara güçlü bir şekilde hazırlamak istedim, bu yüzden milli takıma ara verdim” dedi.
Ailesinden çok uzak kaldığını ifade eden 24 yaşındaki okçu, “İzmir’de antrenmanlarımı yapıp ailemle aynı çatı altında yaşayayım istedim. Stresten ve kargaşadan uzaklaşıp sporculuk hayatımı daha uzun süre yapmayı amaçladım. Bu isteğimi dile getirdikten sonra beni anlayışla karşıladılar. Bunun dünyada çok örnekleri var. Sporcular böyle şeyleri zaman zaman yaşayabiliyor. Sonrasın da beni anladıklarını ve onayladıklarını söylediler. Bir ay sonra ise bu konuşmalarımızın ardından yeni bir kural getirdiler. Ben dilekçemi verdikten sonra, ‘Milli takıma ara veren, milli takıma herhangi bir sebepten dolayı gelemeyen sporcular bundan sonra olacak milli takım seçmelerine katılamayacak’ diyerek benim milli takım hayatımı sonlandırdılar” ifadelerini kullandı.
Yasemin Ecem Anagöz
‘CANIMI DİŞİME TAKTIM’
Okçulukta milli takım seçmelerinin diğer takım sporları gibi davet üzerine olmadığını anlatan Yasemin Ecem Anagöz, “Biz sene içinde katıldığımız Türkiye şampiyonalarında kazandığımız madalyalar ve topladığımız puanlarla belli ortalama yakalıyoruz. Bu nedenle milli takım seçmelerine gidiyoruz. Ben kulübüm Göztepe’de canımı dişime taktım ve çok çalıştım. Tekrar milli takıma daha güçlü geri döneceğim diye çok uğraştım. Yarışmalarda da elim boş dönmedim. Türkiye sıralamalarında milli takım için istenen sıralamaya girdim. Milli takıma girmeye tekrar hak kazandım. Kimseden ayrıcalık talep etmiyorum. Ben hakettiğim milli takıma girmek istiyorum. Sadece benim kategorimde milli takım seçmesi iptal edildi. Büyük kadınlar kategorisine sırf ben milli takımda bulunmayayım diye kural getirdiler. Benim ismime kural getiremediler” ifadelerini kullandı.
‘BENİMLE İLETİŞİME GEÇMEDİLER’
Hiçbir zaman disiplinsiz yaşamadığını ve birçok insana örnek olduğunu sözlerine ekleyen sporcu, “Ülkemi her yerde çok güzel temsil ettim. Ben 2019 yılında dünyanın en iyi sporcusu seçildim. Bu başarı sadece saha içinde aldığım madalyalardan kaynaklanmadı, saha dışındaki duruşum da buna etkili oldu. Bu da Türkiye’de bir kadın sporcunun elde ettiği ilk unvan oldu. Önce beni desteklediler, sonra ne oldu da ‘Seni milli takıma almayacağız’ dediler, ben bunu merak ediyorum. Benimle kimse iletişime geçmedi. En azından, ‘Biz seni şu sebeplerden milli takıma almıyoruz’ açıklaması beklerdim. Biz yetkililere ulaşmaya çalıştık. Bir hata mı yaptık, kusur mu işledik diye sormaya çalıştık. Ben bu ülkeye başarı getirmekten başka ne yaptım. Ben Türk kadının gücünü göstermekten başka ne yaptım” dedi.
18 YAŞINDA OLİMPİYATLARDA
İzmir’de 1998 yılında dünyaya gelen Yasemin Ecem Anagöz, henüz 18 yaşındayken ülkemizi 2016 Rio Olimpiyatları‘nda temsil etti. 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda çiftlerde Mete Gazoz’la birlikte bronz madalyayı kıl payı kaçıran sporcu, olimpiyat dördüncülüğü gururunu yaşadı. Yine Mete Gazoz’la karma takımda 2021 Dünya Okçuluk Şampiyonası‘nda klasik yayda bronz madalyaya uzanan Yasemin, 2022 Avrupa Okçuluk Şampiyonası‘nda Gülnaz Büşranur Coşkun ve Ezgi Başaran‘la birlikte klasik yay kadın takımı ile gümüş madalya kazandı.