CHP lideri Özgür Özel Afyonkarahisar’da: ‘Onlar 80 etkinliğe 33, biz 426 etkinliğe 30 milyon vermişiz’

CHP’nin Silivri’de tutuklu bulunan Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’na özgürlük ve erken seçim talebiyle Türkiye’nin har hafta başka bir ilinde düzenlediği “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin 57’ncisi Afyonkarahisar’da.

ÖZGÜR ÖZEL: “15 KEZ KAYBETTİK AMA DÖNÜP DE AFYON’A KÜSMEDİK”

Özgür Özel konuştu:

“Biz bugün buraya Afyon’un vicdanına sığınmaya geldik. Biz bugün burada bir miting yapmaya değil, hak için, hukuk için, demokrasi için bir büyük eylemi yapmaya geldik. Miting olunca Afyon’da bu meydana tüm partiler geliyor.

Hoş geldiniz, şeref verdiniz. 1950’den beri Afyon’da belediye seçimleri yapılıyor. Tam 15 kez sandık başında şehrin kime emanet edileceğine Afyonlular karar verdi. 15 kez kazanamadık biz… 15 kez kaybettik ama dönüp de Afyon’a küsmedik. Sen doğrusunu bilmiyorsun, doğrusunu bilmiyorsun demedik. Sen bilmezsin. Bu şehri yöneteceği millet karar vermez, biz karar veririz demedik. Sabrettik, çalıştık, hatayı kendimizde aradık, doğru adayı bulduk. Afyon’un önüne koyduk, seçimleri kazandık. İşte İşte genel başkanı olduğumda grup başkan vekilim olan mecliste 4 dönem 8 yıl aralıksız birlikte görev yaptığımız, iyi günde kötü günde yan yana durduğumuz, birbirimize sahip çıktığımız, partimize, ülkemize sahip çıktığımız, benim kardeşim sizin evladınız Burcu Köksal…

Hem de öyle birkaç parti yarışırken aradan çıkarak falan değil. Yüzde 51 oyla iki kişiden birinin fazlasını alarak seçildi. Ona da helal olsun size de helal olsun. Burcu Burcu başkanınız 18 aydır çalışıyor. Aralıksız. Zaten aday yaparken ilk ben inanmıştım.

“AK PARTİ’NİN KALESİ OLAN AFYONKARAHİSAR’DA MEYDAN İNLİYOR”

Seçimi kazanacağına ben inandım. Siz inandınız. Çok başarılı olacağını elbette biliyordum. Şöyle bir bakınca iki tane kent lokantasında 4 çeşit yemeği 75 liraya sunan halk gıda marketi ile temel gıda ürünlerini piyasanın çok altında bir fiyatla sizlere ulaştıran halk ekmekle 25.000 ekmeği uygun fiyattan hemşehrilerine kavuşturan zafer kartla ihtiyaç sahiplerine sosyal yardımlar sunan çocukların eğitimi için Zafer Çocuk Dünyası’nı açan öğrencilere sınav ücreti için destek veren kırtasiye yardımı yapan Zafer Çocukları kreşi ile yoksul aile çocukları için kreş açan onların erken yaşta eğitimine katkı sağlayan becerilerinin gelişmesine katkı sağlayan annelerini sosyal yaşama, iş yaşamına katan ve bu projelerin hepsini yaparken bir yandan da tiyatro festivallerini eksik bırakmayan Bülent Ecevit Millet Bahçesi’ni açan sokaktaki canlar için Pati Köy Mama üretim tesisini açan yani bu kısa zamanda birkaç dönemlik hizmetleri bu kısıtlı bütçeyle bunca borca rağmen yapan Burcu başkana helal olsun.

Biraz önce Burcu Başkan anlattı. AK Parti’nin kalesi olan yerde meydan inliyor. Erdoğan istifa diye. Ne oldu? Meşruiyet uçtu gitti. Meşruiyet bu meydanda olacakken Trump’ta arandı. Şimdi meydan istifa diyor.

“AFYON’UN SEKA’SI VARDI, KAPATTILAR”

Afyon’un şeker fabrikası vardı kapattılar. Sekası vardı kapattılar. Buradan hatırlatalım. Afyon biliyor da Türkiye duysun. Türkiye’nin nüfusu 63 60 milyonu AK Parti geldi. Bugün 86 milyon. O gün Afyon’un nüfusu 812 bindi. Sanırsın aynı oranda açsa 1.100.000 olması lazım. Rahat rahat milyon geçmesi lazım. Ama 60.000 kişi kayıpla 750.000 kişi. Yani 22 yılda Türkiye 60 milyondan 83 milyona giderken Afyon neredeyse 850.000’den 750.000’e doğru gerilemiş. Bu şehri küçültüyorlar. Bu şehri yoksullaştırıyorlar. Oy alırken yüz döndükleri yüz sürdükleri bu şehre sonra sırtlarını dönüyorlar. Önümüzdeki sandık gelince Afyon’a sırtını dönene Afyon’da sırtını dönecek. Afyon’da sırtını dönecek.

“ERDOĞAN GİDERSE ASGARİ ÜCRET 50 BİN, EMEKLİ MAAŞI 56 BİN TL OLUR”

Öyle bir noktadayız ki artık bundan kötüsü olur mu dediğimiz günü ertesi gün arar hale geliyoruz. Bu milletin refahını, bu milletin huzurunu feda ediyorlar. Bugün 1 gram altın 5.000 lirayı geçti. AK Parti geldiğinde bundan 23 yıl önce en düşük emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. Bugün en düşük emekli maaşı 2 çeyrek altın alıyor. Bir yanda yani Eğer, eğer Tayyip Erdoğan geldiğinden bugüne hiçbir şeyi iyileştirmese ama emeklilere de ilişmese olduğu gibi kalsa bugün 56.000 lira. Öyle ya 7 8 56 56.000 lira alacak emekli bugün 16.000 lira alıyor. 16.000 lira yoksulluk demek hatta açlık demek, sefalet demek. Asgari ücretli Tayyip Erdoğan geldiğinde 7 çeyrek alıyordu. Evet hesapta bir yanlışlık yok. Eskiden en düşük emekli maaşı asgari ücretin üzerindeydi. Hatta daha eskiden 1 buçuğu katıydı. Bugün en düşük emekli maaşı asgari ücretin %60’ı 65’i ve asgari ücrette 22.000 lira gibi açlık sınırının altında bir seviyede. Eskiden 7 çeyrek altın. Yani hiç gelmese, hiç ilişmese emekçiye dokunmasa 7 kere 7 49 50.000 lira alacakken asgari ücretli bugün 22.000 lira alıyor. Yani hesabı herkes şöyle yapsın. Tayyip Erdoğan’dan kurtulursam asgari ücret 50.000 lira olur. Tayyip Erdoğan’dan kurtulursam emekli maaşım 56.000 lira olur. Herkes hesabı böyle yapsın. Memurun aldığı 14,5 çeyrek altının bugün geldiği nokta tam tamına 5,5 çeyrek altın. Memur ayda 9 çeyrek altın kaybetmiş. Üniversiteye yolladığın öğrenci bile 1,5 çeyrek altın burs alırken bugün gram altının yarısını alıyor. Öyle ya bugün 3.000 lira veriyor. Gram altının neredeyse yarısı. Oysa bunlar gelmeden önce bir öğrenci bursu 1,5 çeyrek altındı.

“MEMLEKETTE ZENGİN YÜZDE 20, TOPLAM GELİRİN YÜZDE 90’INI ALIYOR”

Şunu görelim. Erdoğan geldik beri, AK Parti geldik beri, bu iktidar emekliye iyi gelmedi. Geldi mi? Asgari ücretliye iyi gelmedi. Geldi mi? Hayır. Öğrenciye iyi geldi mi? Hayır. Peki çiftçiye iyi geldi mi? Hayır. Bunlar bu haldeyken esnaf ne yapsın. Esnafa iyi geldi mi? Hayır… Bu memlekette zengin yüzde 20. Yani en zengin yüzde 20 toplam gelirin yüzde 90’ını alıyor. Geri kalan yüzde 80 sadece yüzde 10’unu alıyor. Bu memlekette bu memlekette en zengin yüzde 1, 100 kişinin en zengini neredeyse gelirin yarısını alıyor. Geri kalan 99 kişi kalan yarısını bölüşüyor. O yüzden biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak adı üstünde halkın partisi olarak kurucusu bu ülkenin kurucusu Gazi Mustafa Kemal’in partisi olarak kimsesizlerin kimsesi olmaya geliyoruz. Emeklinin Partisi Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Bir ben sorayım. Emeklinin partisi Asgari ücretlinin partisi Cumhuriyet Halk Partisi. Öğrencilerin Partisi Cumhuriyet Halk Partisi. Çiftçilerin haşhaş üretenlerin partisi Cumhuriyet Halk Partisi. E Partisi Cumhuriyet Halk Partisi. Bizim Partisi Cumhuriyet Halk Partisi. Cumhuriyet Halk Partisi Türkiye’nin 1. Partisi. Bu yüzden Cumhuriyet Halk Partisi meseleye şöyle bakıyor. Siyaset öncelik belirleme işidir. Benim önceliğim bizim önceliğimiz bu meydandır. Oradan meydanlara sığmayan bizleri dinleyenlerdir. Evlerinde ekran başında bizi dinleyenlerdir.

AKP geldiğinde 10 emekliden 3’ü çalışıyordu. Şimdi altısı çalışıyor. Yine Avrupa Birliği ülkelerinde emekliler gayri safi milli hasılanın yüzde 10’unu alıyorlar ama Türkiye’de sadece 3.7’sini alıyorlar.

“ERDOĞAN TRUMP İLE GAZZE’NİN G’SİNİ KONUŞMADI”

İsrail büyük bir katliam yapıyor. Gazze’de çok büyük çok büyük bir insanlık dramı yaşanıyor. 65.000 çoğu çocuk ve kadın öldü. 165.000 kişi sakat kaldı. Savaştan etkilendi. Bu soykırıma karşı Erdoğan Amerika’ya giderken Filistin’in bir ümidi vardı. Bizim hakkımızı savunur mu? Biz de dedik ki git Filistin’in hakkını savun. Netanyahu’nun bir savaş suçlusu olduğunu söyle. Trump’a İsrail’i desteklemekten vazgeç de ve oradan Filistin için iyi bir sonuç al. Ben Amerika dönüşü Esenboğa havaalanında seni karşılayıp tebrik edeceğim dedim. En büyük en büyük teşekkürü ben edeceğim dedim. Gitti Amerika’ya. Görüşmeyi yaptı ve görüşmede Boeing’in B’si var. Nükleer enerjinin N’si var. Enerji sıvılaştırılmış doğalgazın N’si var ama maalesef Gazze’nin G’si yok. G’si yok. Gazze’nin G’sini konuşmadı.

“DENİZ GEZMİŞ VE ARKADAŞLARI GİBİ FİLİSTİN’E O DESTEĞİ VERİRİZ”

Filistin bizim dostumuzdur. Netanyahu Filistin’in düşmanıdır. Biz Netanyahu’ya düşmanız. Filistin’e dostuz. Biz Bülent Ecevit 3. Cumhurbaşkanımız Bülent Ecevit. Yaser Arafat’a nasıl destek verdiyse Mahmut Abbas’a o desteği veririz. Biz Deniz Gezmiş ve arkadaşları Filistin’e nasıl destek verdiyse Filistin’e o desteği veririz.”

“MANSUR BAŞKANI KİMSEYE KURBAN ETMEYİZ”

Ve şimdi bu hafta yeni bir şey yaşandı. Sizin de çok sevdiğiniz hepimizin çok sevdiği Mansur Başkanımıza saldırı başlattılar. Buradan öncelikle şunu söyleyeyim. Ekrem Başkan da Mansur Başkan da bu milletin gönlünde yer tutmuş. Bu milletin sevdiği inandığı güvendiği tertemiz insanlardır. İkisinin de arkasında halk vardır, millet vardır. Onu kimseye onları kimseye kurban etmeyiz. Buradan öncelikle şunu söyleyeyim. Güya konserde usulsüzlük vardı diye yalan atıyorlar. Sayıştay gelmiş denetlemiş hiç kusur görmemiş. Müfettişler gelmiş denetlemiş hiç kusur görmemiş. Mansur Başkan bu haksız ithamlara karşı iç denetleme yapmış bir kuruş yolsuzluk çıkmamış. Çıka çıka bir kişide kusur çıkmış. O kişi Melih Gökçek döneminde işe alınan bir memurmuş.

“ANKARA’DA AKP DÖNEMİNDE 5 YILDA 80 ETKİNLİĞE 33 MİLYON, YAVAŞ DÖNEMİNDE 426 ETKİNLİĞE 30 MİLYON”

Bakın AK Parti döneminde 5 yılda 80 etkinliğe o günkü parayla 33 milyon vermişler. Mansur Yavaş döneminde 5 yılda 426 etkinliğe yani tam 5 katı. Bugünkü parayla 30 milyon verilmiş. Biri 33 milyon harcamış, biri 30 milyon harcamış… Aynı paraya 80 etkinlik yapmış. Bizimkiler 426 etkinlik yapmış. Burada aynı paraya 5 kat iş yapana laf söyleyeceksin.”

İMAMOĞLU: “HER BİRİNİZİ ÖZLEMLE KUCAKLIYORUM”

Ekrem İmamoğlu’nun Silivri’den yolladığı mektubu, CHP Afyonkarahisar İl Başkanı Faruk Duha Erkan okudu. İmamoğlu, Erkan tarafından okunan mektubunda şunları söyledi:

“İnsanıyla da kalesiyle de hep dimdik duran, bize bağımsızlığımızı kazandıran Büyük Taarruz’un şehri Afyonkarahisar. Merhaba! Sizleri sevgiyle, saygıyla, hasretle selamlıyorum. Her birinizi özlemle kucaklıyorum. Afyonkarahisar, köklü ve şanlı tarihiyle olduğu kadar, dünyaya nam salmış güzellikleriyle, bolluğu bereketiyle de özeldir. Ama Afyonkarahisar’ın en büyük, en özel zenginliği insanıdır. Çalışkan, cesur ve her koşulda ülkesinin geleceğine sahip çıkan sizlerle gurur duyuyorum. Bu güzel şehre değer katmak için çalışan Belediye Başkanımız Burcu Köksal’a yürekten teşekkür ediyorum. Milli iradeye, hukuka ve demokrasiye sahip çıkma mücadelesindeki tüm gayretleri için partimizin il başkanı Faruk Duha Erhan’a ve tüm örgütümüze teşekkür ediyorum.

“İKTİDARIN YOL AÇTIĞI EKONOMİK, SİYASİ, İDARİ KRİZLER BİRBİRİNİ BESLİYOR VE BÜYÜTÜYOR”

Sevgili vatandaşlarım; ülkemiz çok uzun zamandır büyük krizler yaşıyor. İktidarın yol açtığı ekonomik, siyasi, idari krizler birbirini besliyor ve büyütüyor. Krizlerin ağır faturasını millete ödeten iktidar, milli iradeyi baskı altına alabilmek, önümüzdeki seçimleri bugünden dizayn edebilmek için attığı hukuk dışı adımlarla, ülkeyi bir uçurumun eşiğine getirmiştir. Yargıyı alet ederek Cumhuriyet Halk Partisi’ne ve Cumhuriyet Halk Partili belediyelere yönelik siyasi operasyonlar düzenleyenlerin amacı, adaleti sağlamak değildir. Onlar; vicdanlarını, adalet duygularını çoktan kaybettiler. Sokaktan, çarşıdan, pazardan, vatandaştan koptukça zalimleştiler. Son olarak Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan ve çok değerli Mansur Yavaş Başkanımızı hedef alan operasyon da hukuk tanımaz bir vicdansızlığın ürünüdür. Milletimiz bir Melih Gökçek’e bir de Mansur Yavaş’a bakıyor ve yargıyı siyasete alet edenlerin asıl maksadını görüyor.

“TÜRKİYE’Yİ BEREKETİN VE BOLLUĞUN, BİRLİĞİN VE KARDEŞLİĞİN ÜLKESİ YAPACAĞIZ”

Vatandaşın devletin adaletine duyduğu güven, ciddi bir biçimde sarsılmıştır ve bu, başta ekonomi olmak üzere, ülkemizin bütün dengelerini sarsmaktadır. İktidar hukuk ve demokrasiden uzaklaştıkça, vatandaşın refaha ve berekete ulaşması mümkün değildir. İktidar, vatandaşın hak ve hürriyetlerini yok saydıkça, toplumsal birlik ve düzen bozulmakta, ülkenin huzuru kaçmaktadır. Tek çare, derhal millete gitmek ve milli iradenin hakemliğinde, hızla hukuka ve demokrasiye dönmektir. Milletimizin de arzusu ve beklentisi budur. Sandık gelecek ve Türkiye, yeni ve umut dolu bir yola girecek. Milletimizin adaletine ve ferasetine hep güvendim, hep güveneceğim. Milletçe bu badireyi de aşacağız ve hep birlikte, yöneticilerin vatandaş karşısında haddini bildiği, milletin ortak menfaatinin her şeyin ve herkesin üstünde tutulduğu, insanca, hakça bir düzen kuracağız. Türkiye’yi bereketin ve bolluğun, birliğin ve kardeşliğin ülkesi yapacağız.

“KENDİLERİNİ MİLLETTEN BÜYÜK GÖRENLER KAYBEDECEK, 86 MİLYON KAZANACAK”

Bu kutsal amaca ancak, herkesi kendisiyle bir ve eşit gören, kendisi için ne istiyorsa başkası için de onu isteyen bir anlayışla varılabilir. Onun için diyoruz ki; Herkes için her yerde, önce adalet, önce hürriyet. Bizim yolumuz, en zor şartlarda bile gelecek güzel günlere inanmaktan vazgeçmeyenlerin yoludur. O çakmak çakmak mavi gözleriyle Kocatepe’den Afyon Ovası’na vatan ve millet aşkıyla bakan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yoludur. Hiçbir güç bizi bu yoldan döndüremedi, döndüremeyecek. Kendilerini milletten büyük görenler kaybedecek, 86 milyon kazanacak. Her şey çok güzel olacak.

BURCU KÖKSAL: “HUKUK HERKESE LAZIM”

Afyonkarahisar Belediye Başkanı Burcu Köksal şunları ifade etti:

“Gazi Mustafa Kemal Atatürk Cumhuriyetimizi ve demokrasimizi hak ettiği en ileri noktaya taşıma hedefini ortaya koydu. Bizler de Türkiye Cumhuriyeti’ne gönül vermiş vatandaşlar olarak bu hedefe doğru ilerliyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin temellerinin atıldığı bu güzel şehirde çalışmaya, üretmeye ve sonuna kadar mücadele etmeye devam ediyoruz ve devam edeceğiz.

Kıymetli hemşehrilerim, hukuk herkese lazım, adalet herkes için gerekli. Bizler hak, hukuk ve adalet savunan bir partiyiz. Adaletin her zaman savunucusu olduk ve her zaman da savunucusu olmaya devam edeceğiz. Sevgili Afyonkarahisarlılar, yerel yönetim olarak önceliğimiz vatandaşlarımızın geçim sıkıntılarını bir nebze olsun rahatlatabilmek adına projeler üretiyoruz. Seçildikten sonra ilk yaptığımız şey sosyal tesislerimizde vatandaşlarımızın daha ucuza hizmet alabilmeleri için fiyat indirimi oldu.
Asgari ücretlinin, dar gelirlilerin bütçelerini rahatlatmak için şehrimizde çayı 5 liradan vermeye başladık. Diğer yiyecek ve içeceklerde de yine aynı oranda indirim uyguladık. Hemşehrilerimizin bütçelerine fazla yük olmadan sosyal hayatlarına da katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Çalışan annelerimiz için kadınların rahatça çalışabilmeleri ve iş bulabilmeleri için Zaferin Çocukları Gündüz Bakımevini açtık. Yine ailelerimizin çocuklarını güvenle emanet edebileceği gündüz bakımevlerini açmaya devam ediyoruz.

Özellikle öğle vaktinde öğrencilerimizin, esnaflarımızın, çalışanlarımızın ucuz ve kaliteli yemeğe ulaşabilmelerini sağlamak adına Halk Lokantalarımızı açtık. Halk Lokantalarımızda günlük dört çeşit yemeği 75 liradan vermeye devam ediyoruz. Vatandaşlarımızın temel gıda ürünlerine daha ucuza ulaşabilmeleri için Halk Gıdayı faaliyete geçirdik. Kış aylarında vatandaşlarımızın ısınmalarına yardımcı olabilmek için Zafer Kart projemizi hayata geçirdik. Aylık desteklerle ısınma yardımı yapıyoruz. Okula başlayan çocuklarımız için maddi sıkıntı yaşayan ailelere yine Zafer Kart üzerinden kırtasiye yardımı yapıyoruz.

Atamızın “Bütün ümidim gençliktedir!” şiarıyla hareket ediyoruz. Ve üniversiteye giren gençlerimizin sınav ücretlerini yatırıyoruz. LGS’ye hazırlanan öğrencilerimize Bilgi Evlerimizde ücretsiz kurslar düzenliyoruz. Çölyak hastaları için glutensiz gıda yardımı yapıyoruz. Çocuklarımızın ve ailelerimizin eğlenceli ve eğitici bir şekilde vakit geçirebilecekleri Zafer Çocuk Dünyasını şehrimize kazandırdık. Bu sayede çocuklarımız hem eğleniyor hem öğreniyor hem de tarihimizi orada canlı olarak yaşıyorlar. Toplumcu belediyecilik anlayışımızla özellikle maddi zorluk çeken hemşehrilerimiz adına destek olmak için projeler üretmeye devam ediyoruz.

Emeklilerimiz ne yazık ki geçim sıkıntısı çeken grupların başında geliyor. İşte Kent Konseyimizle birlikte emeklilerimiz için Emekli Avantaj Kartı hayata geçirdik. Bu sayede hem emeklilerimizin bütçesine katkı sağlamayı hem de yerel esnafımızın kazanmasını sağlıyoruz.

Ekonomik kriz bütün ülkede olduğu gibi bu güzel memleketimizi de sarsıyor. İşte bu yüzden değerli hemşehrilerim, yerelde kazandığımız bu iktidarı genele taşımak zorundayız. Bu sorunların çözümü Cumhuriyet Halk Partisi. Şehrimizdeki toplumcu belediyecilik anlayışımızla gerçekleştirdiğimiz çalışmalarımızla vatandaşlarımızın sorunlarını çözmeye, onların hayatlarına dokunmaya devam edeceğiz. Afyonkarahisar’ımızda çocuklarımızın, gençlerimizin, öğrencilerimizin, kadınlarımızın, emekçilerimizin, emeklilerimizin rahat bir şekilde yaşamaları için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz.
Değerli hemşehrilerim, Afyonkarahisar’ımızda gerçekleştirdiğimiz bu büyük buluşmada sizlerle bir arada olmaktan dolayı hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Cumhuriyet Halk Partimizin il ve ilçe örgütlerine, mitingin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürü bir borç biliyorum. Sözlerimi her zaman dile getirdiğim şu dizelerle bitirmek istiyorum. Yolumuz açık olsun, yolumuz aydınlık olsun, yolumuz her daim Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün yolu olsun.”

ANNESİNİN MEKTUBUNU OKUDU

İBB soruşturmasında tutuklanan Medya A.Ş. Genel Müdürü Dr. İpek Elif Atayman’ın oğlu Efe Çakır, annesinin cezaevinden mitinge gönderdiği mektubu okudu. Atayman şunları ifade etti:

“Kazanımların da, kayıpların da, haksızlıkların da hepimize ait olduğunun bilincinde olan dünya görüşünden bağımsız burada olan ve kalpleri burada atan vicdanlı ve bilinçli herkese selamlar. Değerli Afyonlular beni bağrınıza bastığınız için sizlere minnettarım. İnşallah en kısa zamanda bu güzel Cumhuriyet şehrini ve sizleri ben de göreceğim. Şimdilik sadece ailemin anlattıkları kadarıyla biliyor ve anımsayabiliyorum. Eylül de bitti. 7 ay oldu. Hala somut bir isnat yok. Hala bir delil toplanmamış. Biz neden birkaç şüphesi 7 aydır tutuklu yargılanıyoruz. Madem bu kadar kesin suçlamalarınız, delilleriniz var hemen yazıp başlatsaydınız mahkememizi. Suç işlediği şüphesi ve kaçma şüphesi var diye insanlar 7 aydır tutuklu yargılanmaz. Yargı erkine sesleniyorum. Lütfen artık bu işi hızlandırın. Yargılamaları başlatın. Ömrümüzden aylar gidiyor. İnşallah bu çile elbet bitecek. Bu ülkede adalet geç de olsa hep tecelli etmiştir. Gönlüm ve vicdanım çok rahat. 35 sene önce başladığım kariyer yolculuğumda ilk kez neredeyse 7 ay boyunca değer yaratamamış ve üretememiş oldum. Tek kaygım budur. Yakında çıktığımda telafi edeceğimden şüpheniz olmasın. Başta enerjisiyle bize umut olan Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel ve araştırmadan yargısız infaz yapmayan vicdanları körelmemiş tüm vatandaşlara saygı ve selamlarımı iletiyorum”

PİKAÇU’LU YÜRÜYÜŞ

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gençlik Kolları, Afyonkarahisar’da düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitingi öncesinde “Gençlik Korteji” düzenledi. Yürüyüşe .afyonturkeligazetesi.com’un haberine göre, CHP Afyonkarahisar İl Gençlik Kolları Başkanı Tufan Akbulut, çok sayıda partili, vatandaş ve Pikaçu katıldı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir